Kayseri PWC

Adem Hasgül ve ekibinin özverili çabaları sonucu Türkiye yamaç paraşütü
tarihinde bir ilk gerçekleşerek 20 pilot ile bir PWC ayağına katıldık. Adem,
Orhan, Ahmet, Serdar, Fikret ve ekibin bütün diğer üyelerine tekrar
teşekkürler.

Yarışma öncesi günlerde organizasyonun verdiği destek sayesinde en güzel
uçuşlarımızı yaptık. Window open derdi yok, start open derdi yok, kafa
rüzgarına turnpoint derdi yok, çıktık, yükseldik, verdik arka rüzgara koptuk
5 kişi. Hemen hemen hepimizin kişisel rekorunu kırdığı bu uçuşta Barış ve
ben 5 saat sonunda 85 km’de indik.
Bu arada retrieve organizasyonunun ne kadar mükemmel olduğuna bi örnek
yaşamış olduk:
– Hakan Hakan Fikret, nerdesiniz ?
– Abi biz barışla pınarbaşına geldik buradan kuzeye devam ediyoruz
– Ok, anlaşıldı
(yarım saat sonra)
– Fikret Fikret Hakan, abi biz pınarbaşının 15 km kuzeyinde malatya yoluna
iniyoruz
– Phh, tamam anlaşıldı geliyoruz
Bundan sonrası şaka gibi, ben indim, tam barış da inerken, indiğimiz tarlaya
bi arazi aracı girdi, içinden fikret çıktı !
hayır yani daha terimiz soğumamış, 85km’yi kutlamamışız, hatta daha son adam
inmek üzere, retrieve geldi yau …
Adamlar meğer aşağıdan takip ediyolarmış bizi kaç saattir.

Sonra bu güzel zafer günlerimiz sona erdi ve yarışma başladı. İlk gün task
(görev) çok zor değildi, DHV2 kanatlarla uçan bizim gruptan Akın babamız gol
gördü. Ama aynı golü 60 yarışmacı da görünce sonraki görevleri
zorlaştırdılar ve bizim de görüp göreceğimiz gol bu oldu.

Şimdi kardeşim bu yarışma işi pek bi zormuş, neden derseniz:

– Patlayamann: Bi kere bi window open diye bişi var, havanın size göre en
iyi zamanında kalkamayasınız diye icat edilmiş, bi saat veriyolar hüryaa
bütün pilotlar aynı zamanda kalkıveriyo, termik buldun buldun, bulamadın
aytemize patladın …

– Uzayamann: Diyelim ki termik buldun, aytemize patlamadın, tepede
yükseldin. Bu sefer de start open diye bi karın ağrısı var. İrtifam varken
gideyim istiyosun ama olmaaz, daha start verilmedi. Sen termik bitip de
düşünce start veriliyo, bütün yarışmacılar bi anda ovaya uzuyo sen kalıyon.

– Bulamann: Diyelim ki sen yukardayken start zamanı geldi, cümle pilot ovaya
uzadın, ovada termik bulmak için kalabalık grubu takip etmen lazım ama ne
mümkün, adamların kanatları o kadar hızlı ve performanslı ki, ya arkada
kalıyosun, adamların döndüğü termiğe gidene kadar termik bitiyo patlıyosun,
ya da onlara yetişeyim diye speed basıp fazla çöküyosun, sen 50mt’de
kazırken adamlar tepende termik dönüp kopuyolar.

– Gidemenn: Diyelim ki ovada patlamadın, buldun bi termik 4500mt’desin,
haydi turnpointe … ama git gidebilirsen 40km/h kafa rüzgarına .. Bizim
kanatlar en fazla 50 basıyo, o da haywan gibi çöküyo, gps’e bakıyosun 10km/h
yer hızı, süzülme oranı 1:2 ila 1:1 arasında değişiyo. 4500mt’lerden 10
dakkada yerdesin, adaletin bu mu dünya ..

Bu memleketin termikleri de bi garip: Kaayboluyo !
Şimdi diyelim buldun bi termik, dönüyosun +2, +3m/s, 5 tur sonra birden
kaayboluyo, bak nereye gitti bilmiyorum ben şimdi …Yetkililere burdan
sesleniyorum: Kaybolmaayan termik istiyoz :)

Neyse, bulan buluyo termiği ayrı mesele, bi de akın baba ayronuna turbo
taktırmış, kafa rüzgarı filan dinlemiyo gidiyo walla. Bu arada Akın, DHV2
kategorisinde en iyi pilot idi, hadi kanattan diycem ama yarışma sonuçlarına
bakılırsa kazın ayağı öle diil, korkarım Akın’ın pilotajının hakkını
vermemiz gerekiyo :) Nice yanar döner kanatlar aytemize patlarken Akın gol
yolundaydı hep.

Yarışma açısından bakıldığında, yarışma kanatlarıyla uçan Semih, Barış,
Yiğit, Bilal, Simon dışında bizim pek fazla bi şansımız olmadı, hem pilotaj
hem de kanat açısından daha yolun başında olduğumuzu görmüş olduk. Ama en
azından dünya pilotlarıyla aynı termiği dönüp Türkiye’de de pilot var
kardeşim deme fırsatımız oldu.

Bunlardan başka, brifingler ayrı bir maceraydı, meteo man, zavier ve miit
direktör şov yaptılar. Ama bunlar anlatılmaz yaşanır türden anekdotlardı,
gelmeyenler bayaa çok şey kaçırdılar, hem ortam hem de uçuş olarak.

Mantı, kebap çok güzel, yine gelecek ben

Leave a Reply