Biz bunu hep yapıyoruz :-)

Selams,

Bu sene bizim Albatrosun dino takımı 13-14 temmuz’da Kaş/Sinekçibel’de bir
XC uçuş planlamışlardı. Biz de Kağanla beraber bu faaliyeti esas alarak ayın
10’u akşamı öğrencimiz Mert’i de yanımıza alarak yola çıktık.
İlk durak İnönü idi, ama havanın uygun olmaması sebebiyle hemen Eğridire
devam ettik. Salı akşamüstü Kenan’larla buluştuk ve Kağanla birer sorti
yaptık. Kenan ve diğer SDÜ’lü arkadaşlara çok selamlar ve teşekkürler,
inşallah bi daaki sefere daha uzun kalmaya gelicez.
Tabii ki orada da fazla oyalanmadan “vur/kaç” taktiği gereği hemen ölüdenize
devam ettik. Niyetimiz çarşamba günü SIV’lerimizi tazeleyip, perş-cuma
günleri Sinekçibelde XC’mizi yapmaktı. Ama bu sene babadağ bize çok kötü
davrandı. Çarşamba ve perşembe günlerimizi uçamayarak babadağda harcadıktan
sonra bizim ekibin sinekçibelden vazgeçtiğini öğrendik. Esas plan suya düştü
yani … bileydik Eğridire kamp atardık ama nerden bilcen işte …
Bu arada yemedik yedirdik, içmedik içirdik, gitmedik götürdük biricik
öörencimiz Mert’i de uçmadık uçurduk derken sağa sola yazıyoduk az daha,
bunun raporunu yazmayı Kağan’a bırakıyorum..
Uçmaktan umidi kesmiş bi şekilde Kaş’a intikal ettik perşembe akşamı. Cuma
akşamüstü belki bi uçuş çıkartırız diye bizim klasik uçuş yerimiz olan
İzne’ye de bi uğradık ama hava yine uygun diildi, şaşırmadık bu sefer ama
… Daha yukarıdaki Asas tepesindeki askeri bölgeye de uğradık ama nöbetçi
subay uçuşun yasak olduğunu söyledi bize… Bilen var mı daha önce uçanlar
nasıl uçmuş ve sonra neden yasaklanmış acaba ?
Neyse, bu arada sağolsun İzmir’den Cumhur da sürekli olarak Bozdağa
çağırıyodu zaten, biz ani bi kararla cuma akşamı Bozdağa koptuk. C.tesi
öğleden sonra hava biraz sert iken oraya vardık ve Cumhur ve Emrelerle
buluştuk. Ben havalandıktan sonra önce jandarma sonra Y, daha sonra yine
jandarmanın arkasındaki iki tepeden aktarmalı zirvenin 200 mt altına kadar
çıktıktan sonra rüzgarı da arkama alarak sol taraftaki radyo/link’in
üzerinden daha da sol tarafa koparak yaklaşık 14 km uzaklıktaki Kiraz köyüne
ulaştım. Sağolsunlar Emre ve Kağan mükemmel bi retrieve yaptılar. Kısa günün
karı diyip akşama çok güzel bi kamp yaptık, Ehavk’a ve Daedalus’a (yoksa
Deadalus’muydu, şunu da bi türlü öörenemedik gitti :) çok teşekkürler.
Ertesi gün (pazar) hava daha da iyiydi, bir ara havada yaklaşık 10 kanat
danseder gibi dolaşıyolardı, çok güzeldi. Ben biraz geç çıktım, yanlış
taktik sonucu kağanla beraber kısa düşüp Birgiye indik. Aynı saatlerde Emre
Aytac Atlas kanadıyla önce zirve (2200mt) yaptı, oradan kopup dün benim
gittiğim Kiraz’ı 6 km. geçerek 20km yaptı. Cumhur da benim Atlası alıp başka
bi yöne doğru o da 20 km yazdı… Günün kanatları Atlaslar oldu yani ….
En son akşamüstü termikler yumuşadığı bi saatte, biz Kağanla çıkıp jandarma
kalkışın önünde soaring yapmaya başladık, hava gayet taşıyıcıydı, ben bi
süre sonra jandarmanın önüne, oradan da Y’ye gidip, orada bikaçyüz mt irtifa
alıp geri dönmeyi denedim, dönüşte kalkışın bi 50 mt altında kaldım ama
tırmalaya tırmalaya kalkışa kadar yükselmeyi başardım. Kağan hala kalkışın
oralarda takılıyodu zaten. Ama tam ben son manevramı yaparken Kağanın bana
üstten çok yaklaşmış olduğunu farkedip kanadım ona dolanmasın diye
uğraşırken arka rüzgarla kalkışın arkasındaki dikenlere girdim, böylece
gezimizin kazasını da yapmış olmanın gönül rahatlığıyla eve dönüşe geçtik.
Sinirim yatışınca belki bi kaza raporu yazarım … O zamana kadar elimden
sağ kurtulursa belki Kağan da bişeyler yazar … şimdi canım yanıyo,
pataklayamıyorum adiyi, bi iyileşiim kafadan dalıcam direk … Siz de
gülmeyin ööle kıs kıs, kıskandınız nazar deydirdiniz Akçalar Bros’a adiler
…. kısır da yiyemedik zaten hala canım çekiyo … hadi bu seferlik bu
kadar, daalın bakiim …. bak hala sırıtıyo ….. hadeee ……

Hakan Akçalarghh

Leave a Reply